Tahta kaşıklıklar doğal bir ürün olduğu için sıhhatli. Bu tip kaşıklıkların bazılarının iç bölmeleri sabit yapılmış, bazılarınınki ise çıkarılıp istenilen şekilde ayarlanabilir tarzda yapılmış. Yalnız bunların dezavantajı çekmece içi ölçülerine tam uymayabilmesi. Kenarlarda boşluklar kalabilmesi nedeniyle diğer alternatif kaşıklıkları tercih edin veya mutfak çekmecelernizi yaptırırken bu kaşıklıkların ölçülerine göre çekmece büyüklüğünü ayarlamanız gerekli.
Bunlarda tahta kaşıklıklar gibi standat büyüklükte, hemen her alışveriş marketinde bulabilirsiniz. Plastik materyelden yapıldığı için pek salıklı değil. Fiyatları diğerlerinden çok daha ucuz. Yalnız bunlarda standart büyüklüklerde yapıldığı için çekmece içine koyduğunuzda etrafında boşluklar kalacaktır.
Kesilebilir Kaşıklıklar
Kesilebilir kaşıklık
Antimikrobiyal özellikli yani mikrop barındırmayan materyelden yapılmış, çekmece içi ölçülerine göre ayarlayabileceğiniz kaşıklıklar gerçekten çok kullanışlı. Mutfaınız eskiden yapılmış olsa bile çekmece içlerine göre keserek ayarlayabiliyorsunuz. Resim ufak olduğu için pek anlaşılmıyor ama sağ ve sol kısımlarında üçer cm'lik kenarlar var, yani eninden toplam 6 cm'lik daraltma yapabiliyorsunuz. Ön ve arka kısımlarındada aynı şekilde üçer cm'lik kenarlar var, yani boyundan toplam 6 cm'lik daraltma yapabiliyorsunuz. Kesme işlemini maket bıçağı ile yapabilirsiniz ama düzgün olmasını isterseniz tabela yapan yerlerde kestirebilirsiniz. Yukarıdaki resimdede gördüğünüz gibi 40, 45, 50, 60, 75, 85 cm enlerinde, 48 cm boyunda , 6 cm yüksekliğinde satışa sunulmuş. fiyatlarıda pahalı değil, 10 - 15 tl arasında. Beyaz veya gri olmak üzere iki renkte çalışılmış.
Çelik ve tahtadan yapılmış çekmece içi düzenleyicileri veya çekmece içi organizerleri de deniyor. Hem sağlıklı hem kullanışlı ,çeşitli firmalara ait farklı modelleri var. Çekmece içlerini istediğiniz tarzda düzenleyebiliyorsunuz.Yalnız fiyatları diğerlerine göre oldukça pahalı. Kullanacağınız parça sayısı arttıkça fiyatıda artıyor. Ama sonradan parça alıp ilave etme şansınız var.
Banyonuzda olmazsa olmazlardan biride çamaşır sepetidir. Çok sevimli , şık çamaşır sepetlerini hazır almak mümkün. Benim bahsedeceğim çamaşır sepeti tahtadan veya mdf'den yapılmış tekerlekli bir kutu. Banyo mobilyalarınıza uygun renkte yaptırabileceğiniz , üstten kapaklı, tekerlekli bu kutu banyonuzda şık da duracaktır. Tekerlekli olduğu için yerler ıslansa bile etkilenmeyecektir, ayrıca banyonuzu temizlerken istediğiniz yere kolayca çekebileceksiniz. Üstten kapaklı olduğu için kapağını alttaki dolap kısmından 2 cm kadar geniş yaptırırsanız kolayca açabilirsiniz, ayrıca kulp taktırmanızada gerek kalmaz. Böyle bir çamaşır sepetinin üzerine dekoratif amaçlı objeler koyarak banyonuzu süsleyebilirsiniz.
Ayakkabı dolabı seçerken bölmeli yani birbirinden bağımsız açılıp kapanabilen tipte seçmeye çalışın. Çünkü sokakta giydiğiniz ayakkabılar bir sürü mikrop taşımaktadır. Eğer mikrop taşıyan ayakkabıları terliklerinizin yanına koyarsanız, terliklerinize bulaşan mikropları evin içine taşımış olursunuz. Ayrıca terliklerinize bulaşan mikroplar ayaklarınızın hastalanmasına, mantar olmasına da yol açabilir. Bunun için mutlaka ayakkabılarınız ile terlikleri ayrı bölümlere koymalısınız.
Terlik Dolabı
Terlik Dolabı
Terlik Dolabı
Antrenizdeki ayakkabılığınızda terliklerinizi koymak için ayrı bir bölümünüz yoksa, terliklerinizi ayakkabılığınıza koymak istemiyorsanız vede terlikleriniz ortada kalıyorsa o zaman 1 metreye 50 cm'lik, derinliğide 40 cm olan çift kapaklı bir dolap yaptırın. İstediğiniz yükseklikte ayaklar taktırın. Böylece terliklerinizi ayakkabıların taşıdığı mikroplardan koruyabilirsiniz. Ayrıca dolabı eski fransız stili antre koltukları gibide kullanabilirsiniz. Yani üzerine oturup çizmelerinizi, ayakkabılarınızı giyebilirsiniz. Antrenizdeki hem dağınıklık ortadan kalkmış olacak, hemde ayakkabılarınızı rahatça giyip çıkartabileceğiniz bir oturma alanınız olacaktır.
Daire girişindeki alanınız antreniz küçükse ayakkabılığınızın yanına mantolarınızı, montlarınızı asabileceğiniz, bir dolap koyabileceğiniz alan kalmıyorsa portatif askılıklar kullanabilirsiniz. Evinizin dekorasyonuna göre ister modern, ister klasik askılıkları pek çok alışveriş sitesinde kolayca bulabilirsiniz.
L Askılılık
L Askılılık
L Askılılık
Eğer portatif askılığı da koyabileceğiniz yer yoksa üzerinde askılıklar bulunan L şeklinde tahta paneller çok işinize yarayacaktır. Kapınızın arkasındaki 20 - 25 cm'lik bir alan dahi işinize görecektir. Bunların alışveriş marketlerinde hazır satılanları da var ama kullanacağınız alana uygun ölçülerde yaptırmanız en sağlıklısı. Marangozda bu kadar ufak ölçüdeki basit bir şey için sizden çok para istemeyecektir. L şeklinde olduğu için üste gelen kısmına şapka, bere, kaşkol, eldiven koyabilirsiniz. Askılıkları da istediğiniz tarzda seçip monte ettirebilirsiniz. Böylece hem dekoratif, hem işlevsel, hemde ucuz bir askılığa sahip olabilirsiniz. Antrenizdeki ufacıcık bir alanı dahi değerlendirmiş olacaksınız.
Banyo Askılık
Aynı askılık banyonuzda havlu veya bornozlarınızı asmak içinde kullanabilirsiniz hem mobilyalarınıza uyum sağlar, hemde ufak alanları ihtiyacınızı göreceğiniz şekilde kullanmış olursunuz.
Evinizde dolap sıkıntısı çekiyorsanız , büyük gardrop şeklinde koyabileceğiniz yer yoksa, boş duvarlarınızı değerlendirin. Bahsettiğim dolaplar 60x60 cm ebatında, derinliğide 40 cm, kapaklı dolaplar. Kare şeklinde kutular. Bunları isterseniz yaptırabilirsiniz, isterseniz modüler olarakda satılıyor, alabilirsiniz. Ayakları olmayan yalnızca duvar monte edilerek kullanılan dolaplar. Koyacağınız alana göre istediğiniz sayıda alabilirsiniz. Pek çok eşyanızı düzenli bir şekilde saklayabileceğiniz bir alan yaratmış olacaksınız. Gardrop kadar eşyanızı aldığını göreceksiniz. Gardroplar 60 cm genişliğinde oldukları için oldukça fazla bir alana ihtiyacınız oluyor, hemde bir bluzünüzü katlayıp rafına koyduğunuzda rafın ancak yarısını kullanmış oluyorsunuz. Halbuki bu dolapların derinliği 40 cm olduğu için hem daha az alana ihtiyacınız oluyor, hemde bluz, kazak, havlu vs....koyduğunuzda rafın yarısı boş kalmıyor ve eşyalarınız düzgün duruyor. Bu dolapları istediğiniz şekilde , arada boşluklar bırakarak , üstüste, yan yana, çapraz yerleştiebilirsiniz. Üzerindeki alanları kitaplık, büfe gibi kullanarak dekoratif eşyalarla da süsleyebilirsiniz. Büyük gardropların yerini değiştirmek istediğinizde, badana yatıracağınızda marangoz bulup söktürüp taktırmanız gerekmekte. Buda oldukça zahmetli bir iş. Dolap sökülüp takılınca dengesi bozulabilir, çekmeceleri düzgün çalışmayabilir. Halbuki kare dolapların bir tek duvar bağlantı vidalarını sökerseniz kendiniz çıkarabilirsiniz vede kolayca taşıyabilirsiniz. İstediğiniz zaman kendiniz söküp takabilirsiniz, marangoza ihtiyacınız olmaz. Hem kullanışlı, hem dekoratif hemde istediğinizde ilave dolaplar alarak büyütme olanağınız var. Gardroplarla kıyasladığınızda fiyatlarıda daha uygun. Yalnız dikkat etmeniz gereken bir husus var, kapaklardaki kulpları eğer ortadan yaptırmazsanız dolabın kullanım şeklinde değişiklik yapamazsınız. Ama eğer kulplarını ortadan koydurursanız, taşındığınızda veya yerini değiştirmek istediğinizde dolabı istediğiniz yöne çevirerek alternatif şekillde dizme şansınız olacaktır. Kulpu sağa geldi sola geldi derdi olmayacaktır. Bunlar ufak ayrıntılar ama gerekli bilgiler. Bir kez yapıldıktan sonra düzeltilme şansı olmadığı için yaptırırken dikkat etmek zorundasınız.
Eğer korunaklı bir balkonunuz varsa buraya ardiye gibi kullabileceğiniz dolaplar yaptırabilirsiniz. Temizlik kovaları, tamir aletleri vs....gibi dağınıklığı toplamak için gerçekten çok iyi oluyor. Ama balkonları genellikle yıkadığımız için dolapları çekme problemi var. Bunun için size iki önerim olacak. Bunlardan biri dolapları balkon duvarınıza altında 20- 25 cm boşluk kalacak şekilde astırmak. İkinci yöntem ise hırdavatçılarda kolayca bulabileceğiniz plastik 15-20 cm.'lik ayaklardan taktırmak. Korkmayın bu ayakların herbiri yaklaşık 10-15 kg taşıyor, 4 adeti yaklaşık 40-60 kg yük taşıyacaktır. Böylece balkon yıkamak istediğinizde ıvır zıvırı toplama, dolapları sağa sola çekme derdiniz ortadan kalkacaktır.
Mutfak dolabı yaptırıyorsanız veya yeni davlumbaz taktıracaksınız dikkatinizi çekmem gereken bir konu var. Ocağın üzerin konan ızgaranın üstü ile davlumbazın altı arasındaki mesafenin en az 65 cm olması gerekiyor. 65 cm.'in altında olursa yangın çıkma ihtimali çok çok fazla. Bu nedenle davlumbaz üzeri dolabınızı yaptırmadan önce mutlaka aspiratörünüzü belirlemelisiniz. Mobilyacınıza markasını belirttiğiniz zaman davlumbaz üstü dolabın yüksekliğini bu ölçülere göre ayarlabilir. Sonradan 2. bir iş olmaması için mutlaka önceden bu ayarlamayı yapın. Sakın olaki 65 cm. altındaki bir yüksekliğe aspiratörünüzü koydurmayın. Böyle yaparsanız yangına davetiye çıkarırsınız. Hatta yüksekliği 70-75 cm arasında tutarsanız daha güvenli olacağını düşünüyorum ve öneriyorum.
Yapı marketlerde hazır satılan raflar yaklaşık 20-30 cm genişliğinde satışa sunulmuş. Evdeki atıl alanları değerlendirmek için iyi bir çözüm. Raflar hem dekoratif hem de işlevsel amaçla kullanılmaktadır. Benim önerim ise 20-30 cm genişliği bile kullanamayacağınız yerlere L şeklinde 10-12 cm genişliğinde istediğiniz uzunlukta raflar yaptırabilirsiniz. Mutfaklar maalesef küçük olduğu için bahsettiğim 10-12 cm genişliğindeki raflar baharatlık, fincan vs.......koymak için çok kullanışlı. Salonunuzda, odalarda bu genişlikteki raflara küçük biblolar, çerçeveler vs... koyarak dekoratif amaçla kullanabilirsiniz. Marangozda yaptıracağınız rafların duvara gelen kısımlarına yuvarlak delikler açılıyor, bu deliklere uygun özel vidalı aparatlar duvara monte ediliyor, delikleri vidalara geçiriyorsunuz. Yani istediğiniz zaman rafları çıkarıp tekrar takabilirsiniz. Ayrıca raf ayaklarıda olmadığı için çokda şık görünüyor.
Eğer eski bi eviniz varsa mutfak tezgah üstü fayanslarında zamanla çatlamalar, düşmeler, hasarlanmalar nedeniyle kötü bir görüntü oluştuysa bunları yenilemek gerekir. Ama tadilat işi çok yıpratıcıır. Heleki mutfakta yapılacak tadilat çok zordur. Bunun için fayansları kırmadan üzerine kalın, darbelere ve ısıya dayanıklı cam paneli yaptırabilirsiniz. İstediğiniz renk bulabilirsiniz. Hatta cam ile fayansın arasına tercih ettiğiniz resimleri de koydurtabilirsiniz. Hem dekoratif hemde yeni bir mutfağa çok eziyet çekmeden sahip olabilirsiniz. Fiyatları fayans + döşeme parasının biraz üzerinde ama başınız ağrımadan mutfak yenilemenin bir yolu. Umarım bu ürün işinize yarar.
Yeni aldıığınız high gloss mobilyalarınızda, mutfak dolaplarınızda küçük çizikler oluştuğunda üzülmeyin. Piyasada araba kaportası için şeffaf çizik kalemi diye satılan, yaklaşık 7-10 tl arası kalemler işinizi görecektir. Aynı şekilde beyaz eşyalarınızdaki (buzdolabı, bulaşık makinası, mikrodalga, fırın, ocak, bulaşık makinası vs....)çizikler içinde kullanabilirsiniz. Aslında ürün tanıtımlarında böyle bir şey yok. Bu yalnızca benim deneyimim. Mobilya yada beyaz eşyanıza birşey olursa sorumluluk kabul edilmez. Ama ben kendi eşyalarımda denedim hepsi yeni gibi oldu. Hiç çizik kalmadı. Çok derin çizikleri azalttı, yüzeyel çiziklerden iz kalmadı. Bence önce mobilyanızın veya diğerlerinin görünmeyen yerinde deneyin birşey olmazsa görünen yerlerine uygulayın derim. Alışveriş çantanıza ilave etmeyi unutmayınız.
Yeni çıkan ünlü bir firmanın led ampulleri yaklaşık 40 wattlık ışık kaynağı gibi aydınlatıyor. Bildiğiniz gibi led ampulleri çok uzun yıllar kullanabiliyorsunuz vede diğer ampüllerin harcadığı enerjinin 10 kat daha azı elektrik tüketiyorsunuz. Yalnız şu an 90-100 tl arası, biraz pahalı. Zaman içinde diğer firmalarda üretime geçerse fiyatları düşecektir. Alışveriş yaparken aklınızda bulunsun.
Yatak odası, mutfakdaki dolap alışverişlerinizde kapak menteşelerinin yavaşlatıcılı olmasına dikkat edin. Eğer dolaplar eski veya menteşeleri yavaşlatıcılı değilse, kapakları bıraktığınız zaman gürültülü bir şekilde çarparak kapanıyorsa, zamanla bu kapakların bozulmasına neden olmaktadır. Hele birde evde çocuklar varsa çok daha hızlı deforme olacaktır. Bunun için kapağın menteşesinin markasına uygun dolap kapak yavaşlatıcı aletler var. Bunları öyle vidayla falan değil, direkt takabilirsiniz. Yavaşlatıcı aleti menteşenin üzerine yerleştirip bastırıyorsunuz ve böylece takmış oluyorsunuz. Fiatına gelince 2 tl kadar. Her kapakta 2 menteşe var ama siz yavaşlatıcıyı tek kapak için bir tane kullanıyorsunuz.
İstanbulda evler ufak bunun için balkon tavanına monte edilmiş çamaşır kurutmalığı çok kullanışlı. Katlanabilen çamaşır kurutmalıkları hemen her evde var ama pek kullanışlı değil. Balkona bunu açtığınızda hareket edecek yer kalmıyor. Bahsettiğim çamaşır kurutmalıkları ise balkon tavanına monte ediliyor çamaşırlarınızı asıyorsunuz sonra kaldırma mekanizmasını çalıştırıyorsunuz,asansör gibi çamaşırlar tavanda duruyor, toplayacağınız zaman indiriyorsunuz. Balkonda işiniz olduğunda kurutmalığı sağa sola çekmenize gerek kalmıyor. Bu elektrikli olan birde ipini elle çekerek çalışan elektriksiz olanıda var. Ayrıca tavandan sarkan sabit duranlar var. Hepside iyi düşünülmüş çözümler .
Hemen herkesin kullandığı portatif çamaşır kurutma askılarından daha kullanişlı olan bir başka ürün daha var. Bunu istediğiniz zaman balkon demirlerine takıyorsunuz, istediğinizde çıkarıp katlayıp kaldırabiliyorsunuz. Ebatları yaklaşık 1 metreye 50 cm civarında. 8-9 sıra ipi var. Fiyatıda 30-40 tl civarında. Oldukçada sağlam.
Lekesiz lavabo, küvet, evye, cam için kendimizin uygulabileceği kaplama sıvısı
Lavabo, küvet, evye, cam, seramik, fayans, tezgah, mermer gibi düz yüzeyler ev temizliğinde en fazla zamanımızı alan bölümlerdir. Artık bu gibi yüzeylerde kullanılabilen, nanoteknolojiyle üretilen kaplama maddeleri var. Bu kaplamayı isterseniz firma yetkilisine yaptırabilirsiniz. İsterseniz kendinizde yapabilirsiniz.Yapmak istediğiniz yüzeyi çok iyi temizleyip temiz yumuşak bir bez ile kaplama sıvısını sürüyorsunuz. Böylece yağ, su lekesi olmuyor, mikroplar barınamıyor, kolayca çizilmiyor vede en önemlisi eskisi kadar sık temizlik yapmak zorunda kalmıyorsunuz. Yalnız çamaşır suyu , kezzap, cif gibi aşınırıcı malzemeleri kullanmamanız gerekli. Yalnızca su ve sabunla temizlik yapacaksınız. Fiyatı uygulayacağınız alana göre değişiyor , pahalı da değil. Bence çok iyi bir şey değilmi?
Artık ev temizlemek için daire şeklinde süpürme robotları var. Elektrik kablosu yok. Şarj edilebilen pil kullanıyorunuz. Uzaktan kumanda ile yönetiyorsunuz, yani masanın, sehpanın, kanepenin ve koltukların altını süpürmek için eğilip kalkmanıza elektrik süpürgesini çekiştirmenize gerek yok. Bu cihazıçalıştırıyorsunuz o sizin yerinize süpürme işlemini yapıyor. Tek kusuru halıları ve tüylüyüzeyleri süpüremiyor. Yalnızca düz zeminlerde parke, seramik, taş, laminant vs….gibi yüzeylerde kullanabiliyorsunuz. Duvarı algılayabilen sensörleri mevcut, duvara geldiğinde yön değiştiriyor. İsterseniz UV modunda sterilizasyonda yapıyor. Alet yaklaşık 35-40 cm çapında 10 cm yüksekliğinde,3.5-4 kg ağırlığında. İçinde yıkanabilen filtreler mevcut. Tozla dolduğunda filtreleri yıkıyorsunuz. Fiyatları yaklaşık 200 $ civarında. Kullanışlı bir cihaza benziyor,siz ne dersiniz?
Nanoteknolojik yöntemle melaminden yapılmış sünger. Bu sünger yalnız sizin bildiğiniz gibi değil.Deterjan veya sabun kullanmıyorsunuz ve lekeleriçizikleri yok ediyor. Temizliği yalnızca su kullanarak yapıyorsunuz. Mutfak, banyo, lavabo, küvet, elektrikli eşyaların yüzeyleri, beyaz eşyaların yüzeylerinive aklıma gelmeyen bir çok alanda temizlik süngeri olarak kullanabiliyorsunuz. Fazla ovalamadan silgi gibi kullanıyorsunuz ve lekeleri çıkartıyor. İşiniz bitince sıkmıyorsunuz ,suyla yıkayıp kurutuyorsunuz. Kullandıkça bitiyor. Büyüklüğüçok çeşitli, isterseniz kesebiliyorsunuz. Normal bulaşık süngeri boyutundakiler 5-10 tl arasında değişiyor.
Vücudumuzun % 70'i sudur. İstanbul gibi 10.000.000luk bir şehirde yaşarken içeceğiniz suyun temiz olması için ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Bunu çözümlemeye çalışırken dünyada bununla ilgili birbirine tezat bir sürü bilgi varki neye inanacağınızı şaşırıyorsunuz. Su arıtma cihazı için internetten su arıtma sistemlerini araştırdım. Benim gibi insanlarda alışveriş yaparken bunları araştırarak zaman kaybetmesin diye bu bilgilerimi sizlerlede paylaşmak istedim.
SU ARITMA SİSTEMLERİ
1- Tüm evi kapsayanlar( bahçeli ise bahçeye,apartman dairesi ise daire giriş vanasına)
2- Ev içi belli bölgeleri kapsayanlar (tercihe göre mutfak ,banyo ,çamaşır makinası)
Genelde bunun için filtre sistemleri kullanılyor.Bu filtrelerin hemen hepsinin farklı özellikleri var. Bazısı suyun kirecini,bazısı sudaki katı maddeleri ,bazısı sudaki kimyasalları temizliyor. Kimyasal madde denildiğinde o kadar çok kimyasal varki bunlar için birden fazla filtre ilave ediyorlar. Bunu sistemlere baktığınız zaman göreceksiniz 2,3,4, 5,6,7.... aşamalı arıtma diye ifade ediyorlar. Gelelim mikroplardan temizlemeye : mikroplar çeşitli büyüklükte olduğundan yalnızca filtre yeterli olmuyor bunun için filtrenin yanısıra bazı metodlar ilave ediliyor. İlave metodlar Ultraviyole,Ozon gazı,Nanoteknoloji vs....
İstanbul gibi kalabalık büyükşehirlerdeki evler için en uygun hangisinin olduğuna karar vermek için aşağıdaki sistemlerden birini seçebiliriz:
1-Tüm evi kapsayan sistemler:
Bahçeye veya bodruma konulanlar oldukça pahalı .
Daire girişine konulanlar; fiyatları hemen herkesin yaptırabileği gibi ama daha sonrasında masrafları fazla. Çünkü genelde filtre sistemi ve bir yöntem daha ilave ediliyor. Filtreler tüm ev için kullanıldığından (lokal bir alanda mutfak gibi kullanılana göre) çok daha kısa sürelerde değişmesi gerekiyor. Filtre fiyatları kalitesine göre değişiyor. Filtre değişimi bu sistemlerde en büyük masraf ve zahmetli kısmını oluşturuyor. Bunun için su arıtma cihazı alışverişinizde mutlaka filtrelerini ve fiyatlarını öğrenin.
2- Ev içi belli bölgeleri kapsayan sistemler:
Bizlerde arıtılmış su en çok mutfaklarda kullanılıyor.Banyo içinde bu sistemleri kullanabilirsiniz.
+ Tezgah altında filtreler (çeşitli sayılarda) ilaveten su deposu
+ Direkt su borusuna depo olmaksızın bağlanan filtreler
+ Özel hazırlanmış deposuz kapalı sistem filtre ilaveten uv veya ozon gibi sistem kombinasyonları
Burada da hangisini tercih ederseniz edin alışverişinizde mutlaka filtrelerin fiyatlarını ve yaklaşık ne kadar sürede bir değiştirilmeleri gerektiğini öğrenmelisiniz. Alışverişinizde cihazı kullanırken çıkan suyun miktarını da mutlaka öğrenin çünkü iyi temizlenmiş ama iplik gibi az miktarda akan su hiç bir işnize yaramaz.
3- Yalnızca tezgah üstünde kullanılan cihazlar
Bunların arasında en hesaplı olanları bunlar herkesin alabileceği fiyatlarda .Yalnız başına kullanıldıklarında bu aletlerin ömürleri kısalıyor. Bunlar filtre sistemi ile kombinlendiğinde dahada başarılı hale geliyor.
Resim 1- Alkali su cihazı
Gelelim bu konudaki yeniliklere:
Su arıtma sistemlerinde en masraflı ve vazgeçilemeyecek kısım filtreler. Yukarıdaki tüm çeşitlerde filtre kullanılmak zorunda. Bu nedenle filtrelerin ömrünün uzunluğu çok önemli. Ayrıca suyun mikroplardan, kimyasal maddelerden daha iyi temizlenmesi için yeni teknolojiler hayata geçiriliyor. Filtreleri daha etkili kılmak için nanoteknolojinin kullanılması tüm dünya bunu kabul etmiş durumda. Nanoteknoloji hem filtrenin kullanım süresini uzatıyor hemde su arıtma kapasitesini arttırıyor diğerlerine göre çok daha başarılı . Tabiiki bu filtrelerin fiyatlari daha pahalı ama alınamayacak kadar değil.
Diğer bir yöntem suyun ozonla dezenfekte edilmesi. Bu yöntem yıllardır kullanılıyordu ama büyük işletmeler ve tesislerde. Şimdilerde ise küçük birimler için kullanılma aşamasına geçildi sanırım. Ozon gazının şöyle bir özelliği var suda oluştuktan belli bir süre sonra tekrar oksijene dönüşüyor. İşte su bu süre zarfında bekletilmesi gerekiyor. Sonuçta yıllardır kullanılan bir sistem olduğundan zararları biliniyor ve dozuda ona göre ayarlanıyordur. Çoğu cihaza filtrelerin yanına bu sistemide ilave ediyorlar.
Resim 2- Su arıtma cihazı
Dikkatinizi çekmesi gereken önemli noktalardan biride yalnızca filtre sistemi içme suyu için yeterli değil. Bunun için içme suyunda var olması gereken mineraller son aşamada tezgah üstü cihazlarla veya filtre ilaveleri ile ekleniyor. Çünkü içindeki tüm mineralleri kaybetmiş bir su ne kadar doğal olabilir değilmi? Anladığım kadarıyla ilave filtreler ve tezgah üstü kullanılan alkali su cihazları son aşamada bu amaçla kullanılıyor. Yani siz tezgah altınıza filtre sistemini koyduracaksınız sonrada buradan gelen suyu cihazdan geçirip içme suyunu elde edeceksiniz. Bu cihazların içindede filtreler var bunlarıda belli süre sonunda değiştirmeniz gerekiyor.Şunuda yapabilirsiniz tezgah altına filtre koymadan bu cihazı direkt musluğada gerekli olduğu zaman takarak içme suyu elde edebilirsiniz.Sakıncası ise bu yöntemle cihaz ve cihazın içindeki filtrelerin ömrü kısalıyor.
4- Su arıtıcı sürahiler ve musluk ucuna takılanlar:
Bunlarında çok çeşitli alternatifleri var tabiiki yukardaki sistemlere nazaran etkinliği çok daha az ama diğerlerine oranla daha pratik ve ucuz .
Resim 3- Su arıtıcı
Resim 4- Su arıtıcı sürahi
Sonuçta benim istediğim bir cihaz taktırıp üç beş sene kullanacaksın , filtresiydi bakımıydı gerekmeyecek. Maalesefki henüz böyle bir sistem keşfedilmemiş. Çalışmalar böyle giderse yakında keşfedilir. Onun için şimdilik çok masraflı olmayan bir sistemle bir kaç sene idare etmek gerekiyor. Ben bu konuda profesyonel değilim eksiklerim olabilir .Umarım alışverişinizde sizlere birazcık da olsa yardımcı olmuşumdur.
Yurt dışı alışveriş sitelerinde gördüğüm bir üründen bahsetmek istiyorum. İçme suyunun asidik olmasının zararı herkesçe biliniyor. Yeni nesil su arıtma cihazlarıylaalkali ve mineralize su üretiliyor. Alkali suyun antioxidan özelliğinin yanı sıra pek çok hastalığın iyileşmesinde yardımcı olduğu hakkında pek çok yayın okuyabilirsiniz. Bunları burada tekrarlamanın anlamı yok. Ben de bunun doğruluğuna inananlardanım. Bunun için de paslanmaz çelikten 10 cm uzunluğunda 2 cm çapında nanoteknoloji ile üretilmiş çubuklar var. Bu çubuğu içeceğiniz bardağa koyup 30 sn karıştırıyorsunuz, 15-20 dakika beklettiğinizde alkali suyunuz hazır oluyor. Fiyatlarıda pahalı değil yaklaşık 10 tl kadar. Alışveriş listenize bence hemen ekleyin, herkesin çantasında olması gereken bir ürün değil mi?
Yurt dışı alışveriş sitelerinde gezinirken gördüğüm bir cihazı size tanıtmaya çalışacağım. Su arıtma cihazlarında bahsettiğim metodlardan biri de ozonla suyun dezenfeksiyonunun sağlanmasıydı. İşte bu özellikten faydalanarak çamaşır makinası musluk çıkışına bağlanan 40x20cm genişliğinde , yaklaşık 10 cm kalınlığında cihazlar yapılmış. Cihazı duvara monte ettiriyorsunuz. Musluktangelen su cihazdaozonlu su haline dönüştürülüp makinanıza bağlanıyor. Böylece çamaşırlarınızı çamaşır suyu kullanmadan steril hale getirebiliyorsunuz. Daha az deterjan kullanarak steril çamaşırlar elde edebiliyorsunuz. 4,5 - 45 dereceler arasında etkili daha yüksek sıcaklıklarda kullanamıyorsunuz. Bebekleri, astım hastalığı, yatalak hastaları olanlar için kullanışlı görünüyor. Tabiihastalık olmaksızın evler içinde ideal bir ürüne benziyor.Henüz Türkiye’de görmedim, yabancı alışveriş sitelerinde bolmiktarda var.
Bildiğiniz üzere sebze ve meyvelerin üzerinde biriken çamur, mikrop, kimyasal maddeler herkesin derdi. Bunlardan kurtulmak için saatlerce uğraşmak zorunda kalıyoruz. Ev hanımı olarak aileyi korumaya çalışıyoruz. Kimyasal ilaçlardan kurtulmak için sebzeleri sirkede bekletiyoruz. Bir başka yöntem ise başka bir ilaç içeren, marketlerde satılan maddeleri alıp kullanıyoruz. Şimdilerde henüz türkiyede çok az kullanıldığını düşündüğüm bir üründen bahsedeceğim. Yabancı alışveriş sitelerinde bir sürü model ve özellikte olanı bulmak mümkün. Bu cihaz ozonla çalışıyor. Ozon 3 tane oksijenden oluşuyor. Bir kabın içine su koyuyorsunuz sonra bu aletin borusuna bağlı su taşını suya koyuyorsunuz. Aleti 15-20 dakika çalıştırıyorsunuz. Acaba ozon zararlımı diye düşünebilirsiniz. Ozon suda bekletildiğinde kendi kendine tekrar oksijene döndüğü için size hiçbir zararı olmuyor. Vücuda ozon halindeyken alınırsa yani yarım saat beklemeden bu suyu içerseniz zararı oluyor. Ozon yıllardır su dezenfeksiyonunda kullanılıyor. Bahsettiğim makina öyle çok pahalı birşey değil 50-60 tl birşey.Aleti uzun süre kulanabiliyorsunuz. Cihazlar 15-25 cm büyüklüğünde ,elektrikle çalışıyor. Bu cihazlar akvaryumlarda balıklara oksijen sağlamak amacıylada kullanılıyor. Yani bize zararlı olmadığını buradanda anlayabiliriz diye düşünüyorum. Alışveriş yaparken bütçenizide korumalısınız, bu amaçla alacağınız sıvı tarzında kısa süede bitecek kimyasal bir madde yerine hemen hemen aynı fiyatta uzun yıllar kullanabileceğiniz, size zararı olmayacak bir cihazı almak daha mantıklı. Sudaki ozonun pek çok faydası var ve gerçekten bunların doğru olduğuna inanıyorum. Bu faydaları nedeniyle cihazı çok amaçlı kullaabilirsiniz. Ozonlu su ile sebze meyvdeki hem mikropları öldürüyorsunuz hemde üzerindeki zararlı böcek ilaçlarından arındırıyorsunuz. Gelelim ozonlu suyu başka nasıl kullanabileceğinize; ağzınızı çalkaladığınızda dişlerinizi beyazlatıyor, çürüklerin oluşumunu engelliyor. Ozonlu suyla evinizi emizlediğinizde mikroplardan arındırmış oluyorsunuz. Çamaşırlarınızı bu suda beklettiğinizde daha beyaz oluyorlar. Daha pekçok kullanım alanı bulabilirsiniz. Bence yararlı bir alet değil mi?
Yatalak hastalarınız için alışveriş yaparken çok dikkatli olmalısınız. Felçli hastalarda tuvalet kontrolü olmadığından yatağının ıslanmaması için özel çarşaflar bulunuyor. Felçli hastalar kıpırdayamadıklarından yatağa temas eden yerler hava alamıyor. Zaten bu hastalarda dolaşım bozukluklarıda olduğundan, kendi vücudunun ağırlığı ile yatağa temas eden yerlerde yaralar açılabiliyor. Birde siz hava almayan çarşaf ve kılıf kullanırsanız bu yaraların daha hızlı açılmasına neden olursunuz. Bu nedenle çarşaf ve kılıf alışverişinizde mutlaka hava alan tiplerini tercih edin derim.
Yatak kılıfları:
Bunların bazıları kalın naylondan yapılmış ,fermuarlı yatak kılıfları .Bunlar sıvıyı geçirmiyor ama havayı da geçirmiyor.Hava almadığı için hastanızı terletebilir ,rahatsız eder.
Bir diğer tipi hem suyu geçirmeyen ama havayı geçirenler, bunlar hasta için daha konforlu.
1-havlu çarşafın altına kalın naylon preslenmiş. Bu tipler sıvıyı ve havayı geçirmiyor.
2-havayı geçirip sıvıyı geçirmeyenler, tercihizi bu yönde kullanmanızı tavsiye ederim. Havlu çarşaf ve altına naylonumsu bir madde preslenmiş ama havayı geçirebiliyor.
Çarşaflar ve kılıflar 0-60 derece arasında yıkanabiliyorlar.
Çarşaf ve kılıfları tıbbi malzeme satan alışveriş sitelerinde ve dükkanlarda bulabilirsiniz.
Felçli bir hastanız varsayaşadığınız güçlükleri anlayan birisine ihtiyacınız var. Daha öncede belirttiğim gibi yatalak hastanız için alışverişinizde çok dikkatli olmalısınız. Bizimde böyle bir hastamız var ve 7 yıldan bu yana bu hastalıkla mücadele ediyoruz. Bu tür yatalak hastaları günde 8-9 kez çevirmeniz gerekiyor buna pozisyon vermek deniyor. Çevirmezseniz yatağa değen yerlerinde yaralar açılmaya başlıyor ve hastanız acı çekiyor, tabiisizde onunla birlikte acı çekiyorsunuz. Bunu engellemek için bazı tipte yataklar var. Bunlardan en bilineni havalı yataklar: bunlar bildiğim kadar 2 tipte .Bir tanesihavayla şişirip bırakıyorsunuz diğeri ise otomatik olarak bir şişip bir iniyor.Hastalığın ilk aylarında bu yataklardan kullanmaya çalıştık ama hasta için rahat değil, yatağın üzerine çıkıp hastaya pozisyon verirken dengenizi sağlayamıyorsunuz , yatağı patlatabilirsiniz vs… Bu yataklar kiralanabiliyor eğer hasar verirsenizyatak parasını ödemeniz gerekiyor.
Bunun üzerine başka ne olabileceğini araştırdık ve bulduğumuz yatağı 7 yıldır kullanıyoruz ve günde 3-4 kez pozisyon vermemize rağmenhiçbiryerinde yara açılmadı. Zaman zaman hastaneye yatırmak zorunda kaldığımızda mutlaka yatağını da götürüyoruz çünkü o kadar rahat ediyorki başka bir yatakta uyuyamıyor, bağırıyor, huysuzlanıyor. Sizler bu yatağı duymuş olabilirsiniz burada marka reklam olur diye veremiyorum .Bu yatakları NASA uzaya giden astronotlar için tasarlamış. Yoğun bakımların bazılarındada kullanılıyor. Gerçektenişe yarıyor.Yatakların özelliği hava geçirgenliğini sağlamak vede hastanın vücudunun şeklini alması. Yatağı koyduğunuzkaryolanın altı mutlaka boş olmalı ki yatak havayı geçirebilsin. Tek yapmanız gereken yatağı ıslatmamak. Felçli tuvalet kontrolü olmayan bir hastada bu tabiikide çok zor. Bunlar için kullanılan çarşafları diğer sayfada bulabilirsiniz. Biz 7 yıldan beri bu yatağı kullanıyoruz, hem o hem kendimiz rahat ettik. Yatağın fiyatına gelince 3000 tl civarında. Size pahalı gelebilir ama bu tip hastalar en fazla araya giren enfeksiyonlarla kaybedildiğinden bu yatak hiç pahalı değil. Çünkü yara açılınca enfeksiyon, hastane masrafları,çekilen acılar bunları düşünürseniz gerçekten hiç pahalı değil. Tabii bu bize ait bir tecrübe, hasta veya hastalıklar farklıdır bu yatağı edinmek isteyenler yoğun bakımda çalışan uzmanlara da danışsınlar. Bu yatağı alışveriş sitelerinde bulamazsınız, internetten araştırırsanız alışveriş sayfalarına ulaşabilirsiniz.
Ben sigara kullanan birisiyim maalesef gardrobum çalışma odamda. Sigara dumanı tüm giyeceklerimi mahvediyor beni mahvetmesinin yanısıra . Pis kokulu sararmış giyecekleri hiç kullanmadan yıkamak zorunda kalıyorum. Bunun için odada sürekli mum yakıyorum . Odanın bir köşesine sirkeli sünger koyuyorum. İnternetten araştırdım : sigara dumanını çeken küllüklerden almayı düşündüm ama sigarayı bu cihazın içtiğinden vede gürültülü olduğundan bahsetmişler, bunun için vazgeçtim. Başka ne olabilir diye alışveriş sitelerinde araştırıken birde baktımki ozonlu hava temizleme cihazları var.
Ozonlu hava temizleme cihazları
Bunların çok çeşidi var. Arabada kullanılanlar, USB olarak kullanılanlar, buzdolabı -ayakkabılık- gardrop içlerinde kullanılanlar , odada hava temizleyici olarak kullanılanlar. Çok sevindim fiyatları 5 tl'den başlıyor 1000 tl'ye kadar gidiyor.Ozon gazı havadaki mikropları öldürdüğü gibi sigara dumanını da yok ediyor. Yalnız burada dünya sağlık örgütünün yaptığı bir açıklama var. Sudaki ozon zararlı değil ama havadaki ozon belli miktarın üzerine çıkınca solunum yollarında ve akciğerlerde şiddetli tahribatlara neden olabiliyor. Ozon havada 0.05 ppm 'i geçince zararlı olduğu açıklanmış.. Aletlere ionizer, ozonizer, ozon jeneratörü.... falan deniyor. Aletleri şöyle bir inceledim, bazılarının ne kadar ozon ürettiği belli değil. Bu nedenle bu cihaz alışverişinizde mutlaka sertifikalı olmasına ve çıkardığı ozon miktarına dikkat edilmeli.